Yönter’in açıklamalarından satır başları şöyle; Ortaya çıkan çarpıcı gerçekler hepimizin yüreğini burkmuştur. İnsanların özel hayatlarına, kişisel haklarına, mahremiyetine, dokunulmazlığını tehdit etmek, montajla, dublajla olmayan görüntüleri varmış gibi göstermeye çalışmak alçaklıktır, hukuksuzluktur, ahlaksızlıktır. Demokrasi ve özgürlük itibarımızı hiçbir şekilde lekeleyemeyecekler, Türkiye’nin yürütüşüne sekte vuramayacaklar.
‘BU FETÖ’CÜ ALÇAKLARA TESLİM OLMAYACAĞIZ’
Allah bizleri kafir oyunlarından korusun. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye mesajı, gereğini neyse, hakkını millet sandıkta verir. Demokratik mücadeleyi bel altı vuruşlarla engellemeye çalışmak klasik bir FETÖ taktiğidir. Bu FETÖ’cü alçaklara teslim olmayacağız.
‘BUNLARIN HAKKINDAN HUKUK KANALIYLA GELMEMİZ LAZIM’
Bizi uçuruma çekmeye çalışan bir operasyon sürecinin tanığıyız, görüyoruz. Bunun eski Türkiye’de de örnekleri var, bugün de örnekleri var, yarın da örnekleri olacak. Biz devlet olarak kara kampanyalara müsaade etmememiz lazım. Faillere ortam açmamamız lazım. Bunların hakkından hukuk kanalıyla gelmemiz lazım.
‘MHP’YE KAN SIÇRATMAYA ÇALIŞANLAR ALÇAKTIR’
Alakam olmadığı halde bir WhatsApp mesajını tertip ettiler. Sinan Ateş’in katili cezaevinde, azmettireni cezaevinde. Cinayetle ilgili MHP’ye kan sıçratmaya çalışanlar alçaktır. Bunu siz nasıl yaptınız, bunu nasıl servis ettiniz?
Şimdi bakın sabrınıza sığınarak bir gazeteci Recep Canpolat, FETÖ ile nasıl bağlantısı olduğu ortada, bütün her şey burada. Bu itibar suikastini bu yapıyor. Bütün hepsi burada, bütün yazışmalar. Bu şu anda burada ama bağlantısı da yurt dışında.
Bizim politikalarımızı eleştirebilirsiniz, bizim üslubumuzu, yaklaşımımızı, programımız karşımıza geçin karşılaşalım ama bel altı vurmayın, iftira atmayın, günah, yazık. Türkiye bu işten artık bıktı.
Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Bizden kurtulsanız vicdan azabından kurtulmayacaksınız. Vicdan azabından kurtulsanız tarihin azabından kurtulmayacaksınız, reva mı bu?
‘CUMHUR İTTİFAKI’NA KORKUNÇ BİR SALDIRI VAR’
Cumhur İttifakı’na korkunç bir saldırı var. Burada emniyet birimlerimizin, cumhuriyet savcılarımızın gerekli hassasiyeti göstermesini bekliyoruz. Mutlaka hukuk önünde hesaplaşacağız.
‘CUMHUR’UN MUAZZAM ZAFERİNİ GÖLGELEMEK İSTİYORLAR’
14 Mayıs’ta Cumhur’un muazzam zaferini gölgelemek istiyorlar. İttifakımızı baltalamak istiyorlar. Doğru zaman, doğru adam Recep Tayyip Erdoğan, hoplasanız da zıplasanız da deliye de dönseniz. 14 Mayıs’ta aziz millet evladını size yedirmeyecek.
Emperyalizme kul köle mi oldun? Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli demek istikbal ve istikrar demek. Dik baş, tok karın, mutlu yarın demek. Türkiye yüzyılı demek. Peki sayın Kılıçdaroğlu sana bakınca ne demeli? Sana bakında terörist Demirtaş’ı görüyoruz. Mehmetçik’e kurşun sıkan katilleri görüyoruz. Sana bakınca güney sınırlarımız boyunca terör koridoru açmak için yanıp tutuşan küresel mihrakları görüyoruz. Sana bakınca Türk ve Türkiye düşmanlarını görüyoruz.
14 Mayıs 29 Ekim 1923’ün rövanşı değil tamamlayıcı halkasıdır. Dün Cumhuriyet Gazetesi’ne bir demeç vermiş, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün devlet beka sorunudur diyor. Bizim pek çok beka sorunumuz var. Sen Türkiye Cumhuriyeti Devletini varoluş problemi haline mi dönüştürdün? FETÖ’yü görmezde geliyorsun, Türk devletini beka sorunu olarak görüyorsun. Milli iradenin takdirine sunuyoruz.
“TÜRK VATANDAŞLIĞI TARİFİNİ DEĞİŞTİRMEK DEMEK TÜRK MİLLETİNİN ÜZERİNE ÖLÜ TOPRAĞI SERPMEK DEMEK”
Türklüğü anayasadan çıkaracağız diyor. Bunu söylerken, tüylerim diken diken oluyor ben bir Türk evladıyım. Siz bu Türklükten ne istiyorsunuz? Anayasanın 66’ncı maddesi açık. Türk vatandaşlığı tarifini değiştirmek demek Türk milletinin üzerine ölü toprağı serpmek demek.
Vatandaşlık tarifi nasıl kuşatıcı olacak? Bunu bize deyin de biz de anlayalım. Daha açık, mert olun deyin ki biz Türklükten rahatsızız bilelim, görelim, saflar iyice netleşsin.
Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk değil mi? Atatürk, ‘ne mutlu Türküm diyene’ ifadesi ile kapsayıcı, geniş bir tarif ve tanım ortaya koymuş değil miydi?
‘14 MAYIS YENİ BİR BAŞLANGIÇ NOKTASI TEŞKİL EDECEK’
Biz ırkçılığı laboratuvar tariflerini soy esasına göre vatandaşlık tarifini elimizin tersi ile itmiyor muyuz? Biz milletimizi laboratuvarlardan çıkarmadık, acımız bir oldu ne istiyorsunuz? Ve diyor ki 14 Mayıs yeni vatandaşlık tarifi ve tanımı açısından aynı zamanda yeni devlet açısından bir başlangıç noktası teşkil edecek.
Bir yanıt bırakın