Sinan Oğan: HDP ile yan yana durup kendimi mi inkar etseydim

Sinan Oğan TRT Haber’e gündeme dair açıklamalarda bulundu. Sinan Oğan’ın açıklamaları şu şekilde:

Sayın Cumhurbaşkanı ile bizim süreç içerisinde dile getirdiğimiz hassasiyetleri paylaştık. Yaptığımız açıklamada da ifade ettik, asla bir pazarlık söz konusu olmadı. İnsanlar o kadar değişik senaryolar yazıyorlar ki hayal güçlerine şaşırıyorum.

Bir pazarlık görüşmesi değildi. Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunların def edilmesi konuşuldu. Türk devletleri konuşuldu, Türk Devletleri Teşkilatı konuşuldu. Sığınmacıların bir plan çerçevesinde geri dönüşü konuşuldu

Elbette ki hassasiyetimiz bunlardır. Bütün konuşulanlar Türkiye’nin daha güçlü olması için neler yapılabilir, nasıl katkımız olabilir bunlar konuşuldu.

Hem bizim tarafımızdan cumhurbaşkanına destek açıklamasında bu konuştuğumuz konular ifade edildi. Sayın Cumhurbaşkanımız da canlı yayınlarında konuştu. Afet bakanlığı konuşuldu, Bu konuya cumhurbaşkanımız sıcak baktı. Bizim süreç boyunca ifade ettiğimiz bütün başlıklar konuşuldu.

Sayın cumhurbaşkanımız tek bir tanesine bile karşı çıkmadı. Hatta bu konular sizin kırmızı çizginiz olduğu kadar bizim de kırmızı çizgimiz dedi. Anayasa’nın ilk 4 maddesi, 66. Madde hepsi konuşuldu.

Ali Babacan’ın partisinden 66. Maddeye dönük çalışma vardı. Biz kimsenin 66. Maddeye dokunamayacağını kesinleştirmiş olduk.

SURİYELİ SIĞINMACILARIN DÖNÜŞÜ

Türkiye bir taraftan operasyon yapıyor. Diğer taraftan da sürdürdüğü imar çalışmalarıyla da onların güvenle dönmelerini sağlıyor.

Türkiye’nin bu konudaki politikaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu dönüşler eminim ki daha da artacak. Sayın Kılıçdaroğlu sığınmacı mevzusunda yeni yeni 1 hafta içerisinde konuşmaya başladı. Öbür tarafta o ciddiyeti göremedim.

 

‘HDP İLE YAN YANA DURUP KENDİMİ Mİ İNKAR ETSEYDİM’

Sayın Kılıçdaroğlu’na sadece şu hatırlatmayı yapmak isterim. Siz bugün 2. tura kaldıysanız bu, Sinan Oğan sayesindedir. Bunun farkında mısınız? Cumhurbaşkanlığı kazanmaya dair en ufak bir umut vermemişsiniz. 2. tura kalmışsanız bugün, bizim sayemizdedir. Hala çıkmış bize bir şeyler söylüyorsunuz. Çıksın bize teşekkür etsin.

Bakınız ben Sayın Kılıçdaroğlu ile de görüştüm. Bu kamuoyuna hiç yansımadı. İlk defa buradan söylüyorum. Orada da Sayın Kılıçdaroğlu’ndan benim hiçbir talebim olmadı. Bazı şeyler konuşuldu, şunları şunları verebiliriz gibi. Ama ben bir prensip ortaya koydum. Tek bir talebim oldu. İlkelerimizi koyduk ortaya ve şunu sordum siz bu seçimi nasıl kazanacaksınız? Bana söylediği şeyler bana hiç ikna edici gelmedi. Çok açık söyleyeyim. İkinci turu kazanacağına dair, hiçbir ikna edici şey kullanmadı. Çünkü benim orada kırmızı çizgim HDP’di. HDP’yi bu işin dışında bırakarak, nasıl kazanacaksınız bu seçimi? Dolayısıyla da benim HDP ile yan yana gelmem zaten eşyanın tabiatına aykırı. Bazen bizi eleştiriyorlar. Ne yapsaydım, yani kendimi mi inkar etseydim. Bir türk milliyetçisi olarak HDP ile yan yana durup kendimi mi inkar etseydim.

“HDP’NİN OLDUĞU YERDE TÜRK MİLLİYETÇİLERİ OLMAYACAKTIR”

Bugün itibarıyla HDP sayın Kılıçdaroğlu’na desteğini ortaya koymuştur. HDP biz desteklemiyoruz deseydi, Kürt vatandaşlarımız istediğine verebilirsiniz deselerdi ben anlayabilirdim. HDP kurumsal bir şekilde desteğini ortaya koymuştur.

3 sene önce yola çıktım ben ve 3 sene önce HDP Türk siyasetinin kilit noktası olmaktan kaldıracağız demiştir. HDP’nin olduğu yerde Türk Milliyetçileri olmayacaktır. Göreceksiniz.

“İLHAM ALİYEV BENİ ARAMADI”

İlham Aliyev beni aramamıştır. Bana Aliyev’den bir mesaj gelmemiştir. Aliyev’in böyle bir girişimde bulunacağı da aklımın ucundan geçmez. Bizim turancı ruhumuzun doğal bir geleneğidir. Gönül bağı başka bir şeydir. Türkiye, Azerbaycan’ın Azerbaycan da Türkiye’nin iç işlerine karışamaz.

Benim petrol kuyularım varmış öyle diyorlar. Bizim seçim otobüsümüzün mazotu bitti, benzin istasyonu sahibi bu benden olsun dedi. Kendi kiraladığımız seçim otobüsümüzü gezdiremiyorduk biz. Bırakın bu iddiaları. Mahkemem varsa getirin belgelerini önüme koyun.

‘BU ÜLKENİN TEK BİR İSTİKRARSIZLIĞA TAHAMMÜLÜ YOKTUR’

21 yllık bir iktidar karşısında parlamento bile alamamışsınız, siz ne konuşuyorsunuz. Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı’nın ayrı taraflarda olması ülkeyi krize götürür. Parlamentoyu alanlara destek vermekten daha doğal bir şey olamaz. Bu ülkenin tek bir istikrarsızlığa tahammülü yoktur. İstikrarın olmadığı yerde yaşanacak kriz hepimizi etkileyecek.

Beni linç etmeyin, yeterince dersine çalışmayanları linç edin, 20 yılda iktidar yıpranır ve siz buna rağmen üstünlüğü sağlayamamışsınız. HDP’siz bir parlamento üstünlüğü olsaydı düşünürdük. Hepsi bir araya gelse dahi bir üstünlük kurulamıyor. Siz vatandaşı ikna edememişsiniz.

Sayın Meral Akşener bir karar verdi masadan kalktı. Aynı güruh nasıl bir linç etmektir. Ailesine özel hayatına kadar Sayın Akşener’i perişan ettiler. Akşener geri döndü bu sefer övmeye başladılar. Sonra Sayın İnce’ye başladılar, sürecin dışına itildi. Şimdi de sıra bize geldi. Biz hangi pazarlığı yaptık? İlkeler bazında bir uzlaşma sağladık sadece.

‘DEMİRTAŞ’A ÖZGÜRLÜK DİYENLERE DESTEK OLAMAYIZ’

Demokrasi için linç darbe kadar tehlikelidir. Sosyal medya darbesi planlıyorlar. Beni eleştirebilirsiniz ama bana eşime çocuklarıma? Nedir bu küfür. Siz demokrasiyi böyle mi getireceksiniz. Allah korusun. En az FETÖ kadar tehlikeli bir sosyal medya linç kültürü yayıldı. Sosyal medyaya harcadığınız zamanı sahaya harcayın.

Siz beni linçliyorsunuz diye ben HDP’nin yanında durmayacağım. Önümüzde 3 seçenek vardı birisi tarafsız kalmak. Bunu tercih etmedik. Memleket bu gündeyken bizim bir yön belirlememiz gerekecekti. En azından tarih bizi şöyle yazacak: HDP ile yan yana durmadı. Her gün başka bir fikir ortaya koyan bir yapıyla bizim birlikte olmamız mümkün değildir. Demirtaş’a özgürlük diyenlere destek olamayız.

‘BİZ ÖZDAĞ İLE İRTİBAT HALİNDEYİZ, GÖRÜŞÜYORUZ, KONUŞUYORUZ’

Sayın Özdağ başka bir karar verdi saygı duyuyorum. ATA İttifakı’nın 2 partisi ve Cumhurbaşkanı adayı olarak ben Sayın Erdoğan’ı destekliyoruz. Herkes bağımsız şekilde istediğini destekleyebilir. Biz Özdağ ile irtibat halindeyiz, görüşüyoruz, konuşuyoruz. Vecdet Öz, daha önce bana sizin aldığınız her karara imza atarım dedi. Bir yayında farklı şeyler söylemiş, kendisiyle bire bir hiç görüşmedik. Bir senaryo yazdılar, temelinde iftira vardı.

Sayın Cumhurbaşkanı mantıklı bulduğu her şeyi kabul ediyor. Mesela Afet Bakanlığı, biz bunu sunduk o da ‘ne güzel olur’ dedi. Bu pazarlık mı olmuş oluyor?

Terörle mücadele hem bizim hem Cumhurbaşkanımız için önemli. Bunu HDP’Nin olduğu bir yerde nasıl yapılacak? Diyelim kazandınız, HDP’nin desteklediği terör örgütüne nasıl operasyon yapacaksınız. Demeyecek mi sayemizde kazandın diye. Mavi Vatan meselesi, Karabağ meselesi hepimizin meselesidir. Ermenistan orada tetikte bekliyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında bu konuda farklı konuşmaları olan Ünal Çeviköz var.

‘ZENGEZUR KORİDORİ TÜRK DÜNYASI İÇİN ADETA NEFES BORUSUDUR’

Çin bile Zengezur koridorunu kullanmak isterken sen nasıl Ermenistan’In tarihi rüyasını gerçekleştirmeye yönelik adım atarsın. Zengezur koridori Türk dünyası için adeta nefes borusudur. Turancı bir adam olarak benim orada olmam mümkün değildir. Bu koridora halel getirecek her şeye karşıyım.

‘HDP’Yİ GÜZELLEYEN BİR YAPIYLA BERABER OLMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİLDİ’

Kemal Kılıçdaroğlu’nu şuna mecbur edecekler. Suriye’de bir PKKİSTAN kurmaktır. HDP’Nin bütün hedefi cumhurbaşkanı belirleyecek konuma gelebilmek ve istediklerini almaktı. Bu asla mümkün olmayacak. Onların hayali gerçek olmayacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğuna oturacak cumhurbaşkanının sırtında bir HDP, PKK gölgesi asla olmayacak, buna müsaade etmeyeceğiz.

Bir Türk milliyetçisi olarak eleştirdiğimiz ‘Selahattin Demirtaş’a özgürlük’ diyen, HDP’yi güzelleyen bir yapıyla beraber olmamız söz konusu değildi, biz de olmadık.

Biz neden bu tercihte bulunduk, boşa bulunmadık. Buna güvenin. Biz bir ateşten gömlek giydik. Vatan için buna her zaman hazırız. Bizim durduğumuz yerde durun, bize güvenin.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*