Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, Hollanda, ABD ve Kanada başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen Türk hacı adaylarıyla Mekke-i Mükerreme’de bir araya geldi.
Bütün insanlar için en büyük nimetin İslamiyet olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “İslamiyet, insanlar yeryüzünde adaletle davransın, doğru sözlü olsun, birbirlerine zulmetmesinler diye gönderildi. İslam onun için en büyük nimet. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, ‘Bugün sizin dininizi kemale erdirdim. Ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslam’ı seçtim’ buyurmaktadır. “Üzerinizdeki nimetimi tamamladım’ buyuruyor. Müslüman olmuş olmaklığımız bizim için en büyük nimettir” dedi.
Haccın, mümine günahları ile yüzleşerek, bunları aklından, kalbinden ve hayatından çıkarma fırsatı verdiğini anlatan Başkan Ali Erbaş, “Hac müminler için arınma ve bağışlanma yeridir. Hac ibadeti mümin kişiye kendi hayatı, kalbi, niyeti, hayalleri, arzuları, nesli, hataları ve günahlarıyla yüzleşerek kötülük adına ne varsa, aklından, kalbinden ve hayatından çıkarma fırsatı vermektedir. Büyük bir azim ve kararlılıkla alemlerin Rabbi’ne yönelerek, samimi bir tövbe ile dua ve yakarışlarla kendisini affettirme fırsatı tanımaktadır. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, “Her kim hac ibadetini yapar, kötülükten, günahtan uzak durursa annesinden doğduğu gün ki gibi günahsız olur, buyurmaktadır” diye konuştu.
Başkan Erbaş, dünyevileşmenin insanlar için büyük bir tehlike olduğuna dikkati çekerek, “Bizi kemiren, içimizden yok eden, büyük bir tehlike dünyevileşmedir. Rabbimizin verdiği imkanları onun yolunda harcamalıyız” şeklinde konuştu.
“BÜYÜK DÜŞÜNEN İNSANLARIN DEVLETİ İLELEBET PAYİDAR OLUR”
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan depremlerden sonra Nijerya’dan gelen yardımları hatırlatan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
“Nijerya’dan Diyanet İşleri Başkanlığı’na gelen bir heyet, topladığı bir miktar yardımı bize getirip teslim etti. Bunlar hep veren el olduğumuz içindir. Bizim şu anda Türkiye Diyanet Vakfı’mızın gönüllüleri ve görevlileri oralarda. Hem yurt içinde 81 ilimizde, 922 ilçemizde sınırlarımızın içindekilere verirken sınırlarımızın ötesindekilere de vererek onların dualarını alıyoruz, zor zamanlarımızda maddi manevi desteklerini alıyoruz.
Azerbaycan’da gördünüz değil mi? Adeta dökülen, böyle kırık dökük arabasıyla evlerden topladığı yatakları, yorganları alıp da deprem bölgesine getiren o kardeşimizin durumunu gördünüz değil mi? Nasıl oldu bu? İşte bizler küçük düşünmedik, büyük düşündük. Büyük düşünen insanların devleti ilelebet payidar olur.”
Programlara; Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç, Rehberlik ve Teftiş Başkanı Hasan Güçlü ve Mekke Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Ahmet Oğuz da katıldı.
Bir yanıt bırakın