Dolar tahtını terk eder mi?

SERVET YILDIRIM – İran ve Rusya son yıllarda Amerikan dolarına olan bağımlılıklarını azaltmak için muazzam bir çaba içine girdiler. Doların yerine Çin yuanı, euro, Rus rublesi, Güney Kore wonu ve hatta Türk lirası kullanarak hem Batı’nın uyguladığı yaptırımların etkisini azaltmak, hem de global ölçekte gerçekleştirmeye çalıştıkları ekonomik ortaklıkları yaygınlaştırmak ve çeşitlendirmek istiyorlar.

Putin’in Rusya’sı ile Ayetullah Hamaney’in İran’ını yakınlaştıran ve aynı ideal peşinde koşmalarına yol açan temel neden her iki ülkenin de karşı karşıya oldukları Amerika liderliğindeki Batı yaptırımlarıdır.

Diğer bazı ülkeler tarafından da desteklenen bu çabalar, doların uluslararası ticaretteki baskınlığını azaltmayı hedefliyor ama şu ana kadar olan sonuçlar dolara alternatif yaratmanın güçlüğünü gösteriyor.

Kısa vadede çok zor

Doların tamamen devre dışı kalarak tahtını bir başka para birimine bırakması ancak uzun vadede mümkün. Dolar küresel rezerv para rolünü ekonomisi ve kurumlarının gücü ve istikrarı ile sağlam finans sistemi sayesinde sürdürüyor. Doların tahtını terk etmesi için istikrarlı bir alternatif ortaya çıkması gerekiyor.

Kaldı ki; doların hızla değer kaybetmesi rezervlerini dolar cinsi bir varlıkta tutan birçok ülke ve ticaretini dolara bağlamış olanlar için bir kabus senaryosu olabilir. Çin’in artan etkisi ve ticaret ilişkileri nedeniyle Çin yuanı artık daha fazla kabul görüyor ama Çin’in küresel finansal düzeni değiştirebilme gücü gelecekteki ekonomik ve jeopolitik duruma bağlı. Eğer Çin bu rolü oynamak istiyorsa politik istikrarı korurken parasını ve kambiyo sistemini daha esnek hale getirmeli.

Sonuçta daha fazla sayıda ülke dolara olan bağımlılıklarından rahatsız olup, bu durumu değiştirmeye yöneldikçe küresel finansal dinamikler de önemli bir dönüşüme girecektir ancak an itibariyle küresel ekonominin para birimi dolardır. Dünyada bugün fiyatlar dolar cinsinden konuşulur, ticaret dolar ile yapılır. Merkez bankaları rezervlerini dolar ağırlıklı tutar. Rezerv para olabilmek için bir paranın değerli olması değil, onun kullanımı ve derinliği önemli. Bu sistemde çok hızlı değişiklik beklememeli. Yakın gelecekte dolar uluslararası rezerv sistemindeki hâkim para olmaya devam edecek. Ama uzun vadede dolar yerine bir başka para görebiliriz.

ABD ekonomisi darbe alır mı?

Bu trendin güçlenmesi ile Amerikan para biriminin istikrarı ve baskınlığı ile dünyanın rezerv parası olma özelliği olumsuz etkilenebilir. Böylesi bir gelişmenin Amerikan ekonomisine etkisini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Küresel bir rezerv para birimi olduğu için dolara olan talep her zaman yüksek seyrediyor. Aslında bir tavuk – yumurta durumu. Talep yüksek olduğu için küresel rezerv para özelliğini sürdürmesi de kolay oluyor. Bu talep sayesinde Amerika bütçe açıkları ve cari işlemler açıklarını rahatça finanse edebiliyor, faizleri de nispeten düşük tutabiliyor.

Aksi takdirde diğer ülkelerin açıkları ile karşılaştıramayacak kadar yüksek olan Amerika bu boyutta açık veremeyecek; haliyle ekonomileri de bu ölçekte büyüyemeyecekti. Çünkü biliyoruz ki, bir ülkede cari işlemler açığı varsa bir başka ülke cari işlemler fazlası veriyordur.

Yani tasarruflarının üzerinde yatırım ve tüketim yapan Amerikalıları fonlayan yatırımlarının ve tüketimlerinin üzerinde tasarruf eden üzerinde bir başka ülke vardır; mesela Çin.

Dünyada neler oluyor?

Geçtiğimiz aylarda Irak yönetimi karaborsada dalgalanan kuru gerekçe göstererek dolarla işlem yapmayı yasaklamıştı. Irak İçişleri Bakanlığı, “Irak’ın ulusal para birimi dinardır. Yabancı para birimleri yerine dinarla işlem yapmanız ülkenin bağımsızlığını ve ekonomisini güçlendirir” şeklinde bir açıklama yaparak para ve hapis cezası içeren yaptırımlar da ilan etmişti.

Doların yerine yuan geçer mi?

Amerikan dolarının küresel rezerv para olma özelliğinden ve gücünden dolayı Çinliler tasarruf fazlasını Amerika’ya borç vermekte ya da doğrudan yatırım olarak oraya yöneltebilmekteler. Diğer bir deyişle kişi başına gelirleri 6000 doların altında seyreden Çinlilerin tasarrufları sayesinde kişi başına geliri 50 bin dolar dolayında olan Amerikalılar harcayabiliyorlar.

İran ve Rusya’nın dolarsızlaşma hareketinin Çin ve Hindistan gibi diğer ülkeler tarafından desteklenmesi halinde Amerikan ekonomisi olumsuz etkilenebilir. Doların rezerv para statüsünü kaybetmesi elbette bu oyunun tamamını değiştirip yeni bir düzene geçişin yolunu açar.

Burada Çin özellikle önemli bir aktör olarak karşımıza çıkıyor. Önemli bir aktör olarak dolarsızlaşma kampanyasında etkili bir oyuncu olabilir. Çin bu anlamda yuanı öne sürebilir. Nitekim bunu yapma niyetinin çeşitli işaretlerini şimdiye kadar gördük. Birçok ülke ile swap anlaşmaları imzalıyor. Ama daha gitmesi gereken çok yol var.

YAPTIRIMLAR YENİ BİR İTTİFAK DOĞURUR MU?

ABD liderliğinde Batı İran’ı nükleer silahlardan uzak tutabilmek için yıllardır yaptırım uyguluyor. Yaptırımlar şu ana kadar İran’ı caydırmadı ama onu ekonomik alternatifler yaratmak için harekete geçirdi. İran bu sayede Rusya ve Çin ile ilişkilerini geliştirdi. Kendisine yeni kamplar buldu.

Aynı şekilde Rusya da Batı yaptırımları ile karşılaştığında zaten var olan alternatif düzen arayışlarını hızlandırdı ve yeni bir vizyonu benimseyerek yüzünü Doğu’ya döndü. Bu dönüşün sonucu olarak İran, Çin ve hatta Hindistan ile ticari ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeye başladı; dolara olan bağımlılığını sıfırlayamasa bile azaltmaya çalıştı.

İran ve Rusya arasında yakınlaşma sürüyor. Daha fazla sayıda nükleer reaktör yapımı için anlaşma imzalamaktan tutun da milyarlarca dolarlık takas bazlı enerji alımı anlaşmaları imzalıyorlar. Aynı şekilde Çin de hem İran, hem de Rusya ile askeri anlaşmalar imzalıyor.

Alternatif rezerv para

Tahran ve Moskova’nın bu arayışlarının önemli bir parçası ticari ve ekonomik ilişkilerde kullanılan para birimlerinin çeşitlendirilmesidir. Bu çeşitlendirme hem uluslararası işlemlerde müzakere gücünü artırıyor, hem de döviz kurlarındaki dalgalanmalardan daha az etkilenmelerini sağlıyor. İran’ın yapmaya başladığı gibi döviz-swap anlaşmaları ticari ortakları için kur riskini de azaltmaya imkân sağlıyor.

İran Endonezya ve Rusya gibi birçok ülke ile dolarsız ticaret konusunda anlaşmalar yaptı. İranlıların dediğine göre anlaşma yapılan ülkelerin parasını kullanarak yapılan bu anlaşmalar sayesinde ülkenin ticaretinde doların ağırlığı yüzde 10’a kadar immiş durumda.

İran ve Rusya, bu çabaları ile diğer ülkelere de örnek oluyorlar, ilham veriyorlar. Bunun sonucunda yaptırımlarla karşı karşıya olan ya da jeopolitik baskı altında bulunan diğer ülkeler de benzer kur çeşitlendirme stratejisine yönelebilirler.

Mesela Çin ve Kuzey Kore bir süredir hem Rusya, hem de İran ile ekonomik ve askeri ilişkilerini güçlendirirken, ticaretlerinde doları dışlamaya başladılar. Geçen ay Güney Afrika’da toplanan BRICS dışişleri bakanları da dolara alternatif yeni bir küresel rezerv para yaratmayı konuştular.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*