Aysel Bozan Yılmaz – Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yaşanan vakaların ardından Kasım 2022’de Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Bu kapsamda, tekrarlayan çeşitli davranışlarıyla başka bir öğrencinin, sosyal veya duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek şekilde akran zorbalığı yapmak, disiplin suçu sayıldı. Hukukçulara, MEB’in ilgili yönetmeliğinin dışında zorbalığa maruz kalan çocukların ve ailelerinin hukuki haklarının neler olduğunu sorduk.
‘Şahit bulmak faydalı olur’
Zorbalık sebebiyle oluşan maddi ve manevi zararların zorbalık yapan öğrenci ve velilerinden talep edilebildiğini kaydeden Avukat Zafer İşeri, özel okullarda da devlet okullarında da hukuki hakların aynı olduğunu dile getirdi. Özel okullarda öğrencilerin bir ücret karşılığı hizmet aldığını hatırlatan İşeri, “Bu da öğrenci ve velileri bir tüketici konumuna getirmekte. Veli zorbalıktan kaynaklı maddi ve manevi zararları şikâyet üzerine okuldan da talep edebilmekte. Ancak bu noktada okulun gerçek bir ihmali bulunması gerekmekte” dedi.
Çocukları akran zorbalığına uğradığında ailelerin öncelikle okul yönetimine bu durumu anlatıp şikâyette bulunmasını ve zorbalık yapan öğrenci için tutanak tutturup hakkında disiplin cezası talep etmesini öneren İşeri, “Eğer zorbalık çocukta ciddi psikolojik veya fiziksel rahatsızlıklara sebep olmuşsa yargı makamlarına şikâyette bulunmalı ve varsa maddi, manevi zararları için tazminat talep etmeli. Bu talepleri okul yönetimine iletirken veya yargı makamları için şahit bulunması faydalı olacaktır” diye konuştu.
Tazminat ödediler
Akran zorbalığıyla ilgili açılan ve kazanılan davalar da var. Örneğin 2012’de, İstanbul’da özel bir okulda yüzde 80 burslu okuyan 11 yaşındaki bir kız öğrenci akran zorbalığına uğradığı için başka bir okula geçmişti. Ailesi olayın yaşandığı okul aleyhine 74 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat davası açmıştı. Mahkeme, 2018’de okulun veliye 16 bin 976 TL’lik tazminatı faiziyle ödemesine hükmetti.
Bu davanın avukatı Serdar Taptı’ya, çocuğu okulda zorbalığa uğrayan ailelerin ne yapmaları gerektiğini sorduk. Öncelikle okul yönetimine başvurup tedbir alınmasını sağlamak gerektiğini söyleyen Taptı, tedbir almazlarsa okul yönetimini dava etmenin çözüm olabileceğini kaydetti. 2018’de kazandıkları davanın ardından başka ailelerin de kendilerine başvurduğunu belirten Taptı, “Ancak açık söylemek gerekirse özellikle özel okullarda bu işin önünü alma konusunda yargı bize çok ümit vermedi, bu yüzden bu davalara sadece danışmanlık yaptım” dedi.
Süreç, rehberlik servisiyle yürütülmeli
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, akran zorbalığının, dünya eğitim sistemindeki en büyük sorunların başında geldiğini dile getirdi. Yaşanan olayda, zorbalığı yapan, mağdur ve izleyen olmak üzere üç ana grup bulunduğunu kaydeden Pehlivanoğlu, en çok etkilenenin ise izleyen olduğunu belirterek “Zorbalığa karşı bütünsel bir yaklaşım değil, bu üç grup için ayrı bir psikolojik danışmanlık ve rehberlik (PDR) sürecinin yürütülmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu süreci yönetecek olan PDR uzmanlarının eğitilmeleri önemli” dedi.
Özel okulların akran zorbalığıyla ilgili süreçlerle baş etme oranlarının daha yüksek olduğunu dile getiren Pehlivanoğlu, “Özel okullarda fiziksel değil de örneğin iletişimsel ve dijital zorbalığın daha yoğun olduğu söylenebilir. Ama sonuç itibariyle özel okulların PDR süreçleri ve öğretmen bildirim süreçleri daha etkin işlemekte” diye konuştu.
Akran zorbalığının önüne geçme konusunda atılan adımlara yeterli demenin mümkün olmadığını söyleyen Pehlivanoğlu, “Öğretmen zorbalığın ne olduğunu ve zorbalığı nasıl kontrol edeceğini bilmeli, bunu rehberlikle iş birliği halinde götürmeli” dedi ve ekledi: Asıl sorun şu, birçok şeyi yönetmeliklerin içine koyuyoruz ama uygulamaya geldiğimizde uygulayıcıların yetkinlikleriyle ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Bu konuda MEB’in dezavantajlı bölgelerden başlayarak bir çalışma gerçekleştirmesi önemli olacaktır.”
Bazı özel okulların, dışarıdaki algılarının kötü olacağı, okula talebin azalacağı kaygısıyla yaşanan olayları halının altına süpürebildiğini kaydeden Pehlivanoğlu, bunun tehlikeli bir şey olduğunu söyledi. Pehlivanoğlu, hem devlet hem de özel okullarda öğretmen, müdür ve PDR servisi olmak üzere okuldaki ana aktörlerin birlikte süreci yönetmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Bir yanıt bırakın