ÖNDER YILMAZ Ankara – Sağlık Bakanlığı, TBMM Çocuk İstismarını Araştırma Komisyonu’nda deprem bölgesinde yaşamını yitiren, kimliksiz ve kimsesiz kalan çocuklara ilişkin kapsamlı bilgi verdi. Sağlık Bakanlığı Daire Başkanı Fatma Şahin, ilk günden bugüne kadar Aile ve İçişleri bakanlıklarıyla kimsesiz ve kimliksiz çocuklara yönelik ortak yöntemler belirlediklerini, birlikte hareket ettiklerini kaydederek, “Bunlardan biri SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi) üzerinden. Eğer çocuğun adres bilgisi, TC kimlik numarası ve Olayların Yönetim Sistemi (OYS) ile anında kayıt yapılan HBS’ler üzerinde varsa, bu kayıtlar bütün hastanelerde mevcut ve bir merkezden yönetebiliyoruz. SABİM üzerinden verilen bilgilendirmelerle eğer bizim kaydımızla girmişse, veri kontrolüyle sisteme bakılarak çocuğun hangi hastanede olduğu bilgisi muhatabına veriliyor” dedi.
Takibi yapılıyor
Sağlık Bakanlığı’nın geliştirdiği “AFAD Destek” sistemi hakkında da bilgi veren Şahin, şöyle devam etti:
“Tereddüde mahal varsa, orada biz hastanelere talimat verdik. ‘Kimliksiz, kimsesiz’ dediğimiz, mesela ‘x’ çocuk gelmiş hiçbir bilgi verememiş ve yanında da ailesi yok. Ailesinin gelmediği andan itibaren biz Sağlık Bakanlığı olarak o çocuğu kimsesiz kabul ettik, yanlış bir teslime mahal vermemek adına. Aile, anne baba geliyor ‘Bu benim çocuğum’ diyor. Takibi yapılıyor, çocukların güvenlik açısından bir risk yaşanmadı.”
Anlık değişim
Fatma Şahin, hastanelerde yatan, günlük taburcu olan, yoğun bakımdaysa servise geçen ya da “x” hastanesinden durumuna göre sevk edilen her hastayı görüp takip edebildiklerini belirtti. Kayıp istatistiklerindeki farklılıklara da değinen Şahin, “O anlık değişimler şundan kaynaklanıyor: Çocuk geliyor, belki biz o çocuğu sevk ediyoruz, belki o çocuğun taburculuk süreci girilmiş oluyor; biz o çocukları Çocuk Hizmetlerine veriyoruz, hastanedeki rakamlar dinamik oluyor” dedi.
Çocukların teslimi
Sağlık Bakanlığı Daire Başkanı çocuk psikriyatri Prof. Dr. Onur Burak Dursun ise hastaneler içinde kriz masaları oluşturulduğunu, çocukların akrabası olduğunu iddia edenlere çocuk teyit ediyor olsa bile teslimini yapmadıklarını vurgulayarak, “Bizim tek muhatabımız Aile Bakanlığı. Çocukları bakanlığa teslim ettik. İlk günden itibaren, DNA analizi, Emniyet ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerinin bilgisi dışında olmayacak şekilde süreçlerimizi yaptık. Akut müdahale etmemiz gereken refakatsiz çocuklara müdahale ettik” diye konuştu.
Risk grupları belirlendi, çalışmalar başladı
Çocuklara psikolojik destek konusunda 100’e yakın STK ile yakın sahada çalışma yaptıklarını vurgulayan Onur Burak Dursun şunları kaydetti: “Risk gruplarımızı belirledik, otizmli, nadir hastalıklı, down sendromlu çocuklarla ilgili olarak hem derneklerle hem kendi kayıtlarımızla çalışmaya başladık. SMA hastalarımızın tedavisini tekrar düzenlemek üzere kendilerine ulaştık. Afet bölgesinde çok ağır travmalar gördük. Uzun vadede bizim çok disiplinli çocuk ve genç ruh sağlığı hizmet birimleri dediğimiz, ÇÖZGEM dediğimiz birimlerimizin birlikte hizmet vereceği birimlerimizle, bölgede 30 birim olarak başlayacağız.”
Sağlık çalışanlarına ‘RUHSAD’ terapisi
Prof. Dr. Onur Burak Dursun, kimliksiz ve kimsesiz çocuklarla ilk olarak yüzyüze görüşmeler yapacaklarını, elde edecekleri bilgileri bakanlıkların elindeki verilerle tamamlayıp eksiklikleri gidereceklerini belirtti.
Bu süreçte sağlık çalışanlarının da yıprandığını dile getiren Dursun, ruhsal destek konusunda önümüzdeki hafta “RUHSAD” diye ayrı bir uygulama başlatacaklarını söyledi.
‘1678 çocuk ailesine teslim edildi’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, refakatçisi olmayan 1915 çocuktan 1678’inin ailesine teslim edildiğini duyurdu. Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Enkaz altından çıkarılmış refakatçisi olmayan 1915 çocuk kayıt altına alınmıştır. 1678 çocuk ailesine teslim edilmiş, 86 çocuk kuruluş bakımına alınmıştır. 151 çocuğun tedavi süreci takip edilmektedir. Kuruluşlarımızda olup kimliği tespit edilmeyen 42 çocuk bulunmaktadır” denildi. – DHA
Bir yanıt bırakın