İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Hatay’da önemli açıklamalarda bulundu. Soylu’nun açıklamaları şöyle: 16 günde 7242 sartıntı yaşandı. Evi az hasarlı olan bir vatandaşımız orta hasar ve ağır hasar görüyorsa evinde ekipler tekrar gidecek. Bu karar nihaileşene kadar da hiçbir işlem yapılmayacak. Acil yıkılacak binalara girilmesi kesinlikle yasaktır. Benim orada eşyam var yarım saat gireyim gibi bir durum söz konusu değildir. Dünkü deprem bize gösterdi ki deprem hareketliliği devam etmektedir.
İçişleri Bakanı Soylu, Hatay merkezli depremde 6 kişinin yaşamını yitirdiğini, 18’i ağır, 562 kişinin yaralandığını açıkladı.
Ağır hasarlı binalar hakkında geçmişten işleyen bir prosedür vardır. Şunun altını çiziyorum. Ağır hasarlılara girmek de risklidir, girmemek doğru olandır. Önceki prosedüre göre yetkinlik gerektiren bir konudur. Bir binaya girip girilmemesi için kısıtlı bir süre verilir. Yaptığımız değerlendirme ile buraya kısa süreli girilmesi de yasaklanmıştır. Yeni bir karara göre girişlere izin verilmeyecektir. Bakanlıklarımız eşya yardımları için gerekli adımları atacak.
Bu şehirleri nereye kuracaksınız, bu planlamayı nasıl yapacaksınız diye bir soru var. Şöyle bir cevap üretebiliyoruz. Bilim teknik odaları ile bir araya gelinecek. Bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın taslak olarak ortaya koyacağı, onların ortaya koyacağı önermeler ortaya konacak. Buna göre bir adım atılacak. Her ilde her ilçede ayrı öneriler değerlendirilecek.
FAHİŞ FİYAT TEPKİSİ: DEVLET HESABINI SORAR
Normalde 5-6 bin liralık bir taşımayı 20 bin liraya 25 bin liraya çıkaran fahiş bir takım fiyatlar gördük. Bunun hesabını devlet sorar da bunun hesabını Allah da sorar. Fahiş fiyat ya da vatandaşı zorlayıcı bir durum görülürse gereği yerine getirilecek.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, nakliye fiyatlarındaki fahiş artışlar için gerekenin yapılacağını söyledi. Soylu, “Kira artışı istismar meselesidir” dedi.
KONTEYNER ŞEHİRLER İLE İLGİLİ ŞARTLAR
Köylerde ihtiyaç olursa, evi yapılana kadar başka bir yere geçmiyorsa, evinin olduğu yere konteyner getirilebilir bunu daha önce gördük. Yıkık ev sahibi olanlar, aynı zamanda ağır hasarlı ve acil yıkalacak binaların ev sahibi olanlar bunlardan birinci yararlanacak olan kişilerdir. Sıralama şehit yakınlarından başlar, ikincisi 6 yaş ve küçük bebeği olanlar ve hamile olanlar, üçüncüsü yatalak ve ağır hastası olanlar, dördüncü engelli olanlar, beşinci 65 yaş üstü olanlar diye gidiyor.
Kiracılara da bir kira desteği verilmesi konusunda da adım atıldı. Onlara da bir taşınma ve kira yardımı yapılacak. Bir taraftan bir kısım vatandaşlarımız kiraya çıkmayı tercih edecek, bir kısım vatandaşlarımıza başka illerde barınma imkanı sağlanacak. Bir kısım vatandaşımız konteynerlarda kalacak. Bu topyekün sadece çadırla, sadece kendi bölgesinde çözülebilecek bir mesele değil. Yardımlaşma duygusunun burada da vücut bulmasını arzu ediyoruz. Şehirlerin yapısı demografisini bozdurmamak amacımız. Afeti yaşayan insanlarda bu şehir bir daha ayağa kalkamaz duygusu oluyor. Geçmişte olduğu gibi Van’dan Bingöl’e kadar Malatya ve Elazığ’a kadar bu duygu bu afeti yaşayan herkeste oluştu. Bu travmadan kurtarmak için kısa süreli başka şehirlere transferlere ihtiyaç duyulabilir. Bu belki de binaların yapılmasının dışında, aynı zamanda vatandaşlarımızın travmalarının ortadan kalkması için en büyük rehabilitasyondur. Deprem bölgesine gelip yaşanan yıkımı görenler bunun depremle bile izah edilemeyecek bir yıkım olduğunu anlatıyorlar. 15 gündür yaşadıklarımız alelade bir deprem süreci değildir.
Hatay’da 5 enkaz kaldı. 5 enkazda bitince arama kurtarma çalışmaları sona erecek. Dün akşamki deprem olmasaydı, bu çalışma bugün itibariyle sonuçlanmış olacaktı
Yalanlarıyla, iftiralarıyla acaba buradan bir siyasi çıkar sağlayabilir miyim çabası olanları görüyoruz. Bizim bunlarla şu an uğraşacak vaktimiz yok. Milletimizin bunlara değil desteğe ihtiyacı var. Neredeyse Hollanda’nın 3 büyüklüğündeki bir alana devlet ilk dakikadan itibaren müdahale etmiştir. Eksiklik bulmaya çalışanlara söylemek istiyorum. Onların belediyeleri de AFAD emri altındadır. Kaç saatte gelmişlerdir? Lütfen kimse vicdansız hareket etmesin. 3. günde artık herkes gıdamız yeter her noktaya ulaştı denmiştir.
Bu bölgede 3 milyon civarı hane var. Herkes korku yaşıyor. Artçı depremler devam ettikçe, içerde durmaktan çok dışarda durmak isteyeceklerdir. Ancak bunun da bir öncelik sıralaması var. Şu anda 301 bin çadır var alanda. Çadır sevkiyatı devam ediyor. 100 bin konteyner ile yaşam başlayacak. AFAD’dan jandarmaya, askere sağlık personeline kadar herkes sahadadır. Bazı muhalif gazetelerde bazı köşe yazılarında deprem sabahı ile ilgili bazı iddialar ortaya konuyor. Bunların hepsi yalan ve ayıp. Böyle yalanlarla bizim zamanımızı almayın. Bu işler bittiğinde çok vaktiniz olacak bunları istediğiniz kadar süsleyip anlatabilirsiniz. ‘Deprem sabahı İçişleri Bakanı şöyle yaptı Milli Savunma Bakanı böyle yaptı’ gibi gerçeklikle alakası olmayan senaryolar. İlk televizyona çıktığımızda deprem günü saat 4 civarında 4. seviye uluslararası çağrı yaptık. İnsalıklarını unuttular. Biz deprem bölgesinde her hafta sokak hayvanları için bile bir TIR mama gönderiyoruz. En azından insanlıklarına dönmelerini -parantez içinde bu süreç içinde- istirham ediyoruz.
Bir yanıt bırakın