Çadır kentlerde ‘en sıcak gün’

Çiğdem Yılmaz – Sıcak hava dalgası tüm Türkiye’yi yakıp kavururken, deprem felaketinin yaşandığı Hatay’da afetzedeler adeta yeryüzünde cehennemi yaşıyor. Güç koşullarda hayatlarına devam eden afetzedelerin yerleştirildiği çadır ve konteyner kentlerde sıcaklık dayanılmaz boyutlara ulaşıyor. Milliyet ekibi olarak dün yılın en sıcak günlerinden birinde çadırlara ve konteyner kentlere girerek, buralarda yaşayanların zor koşullarına tanıklık ettik.

Çadır kentlerde ve konteyner kentlerde sıcaklıkların 45 dereye yaklaşıyordu. Konteynerlerde yaşayanlar çadır kentte yaşayanlara göre biraz daha şanlıydı. Dışarıdaki sıcaklık 40 derecenin üzerinde olsa da konteynerlerde bulunan klimalar sayesinde bu sıcaklık 10 derece kadar düşüktü. Çadır kentlerde durmak ise neredeyse imkansız. Ayrıca sıcağa ek olarak sinekler de oldukça rahatsız ediciydi. Bölgede özellikle çadırlarda kalan depremzedelerin en büyük sıkıntılarından biri de haşere ve yılanlar. Sık sık haşere ve yılan gördüğünü söyleyen depremzedeler ilaçlama yapılmasını talep etti.

40 derecenin üstünde

İlk durağımız Küçükdalyan Mahallesi’ndeki çatır kentti. Yaklaşık 300 çadırın bulunduğu alanda, inanılmaz bir sıcak vardı. Çadırın dışında saat 12.01 gibi sıcaklığı ölçtüğümüzde termometre 39.5’i gösteriyordu, çadırın içerisi de dışından farklı değildi. Sıcaklığın 40.3’ü bulunduğu çadırlarda 1 saat sonra sıcaklık 43 dereceye yaklaştı. Çadır kentte tek sorun sıcaklık da değil. Hijyen de en büyük sorunlardan biri. Ortak tuvaletlerin kullanıldığı çadır kentte ağır koku ve fazlasıyla sinek var. Çadır kentte kalanlar ise bir an önce konteynerlere yerleştirilmeyi istiyor.

Çadırına konuk olduğumuz Ahmet Abdurrahman İsmail (57), 2014 yılında Suriye’den gelmiş. Depremde kirada oturdukları ev yıkılınca bu çadır kente yerleşmişler. 18 kişilik ailesiyle birlikte bu çadır kentte kaldıklarını söyleyen İsmail, “Sıcaktan durulmuyor ancak yapacak bir şey yok. Çadırda bir tane vantilatörümüz vardı o da bozuldu. Bize şu an acil vantilatör lazım” dedi.

Yazlık kıyafetleri yok

Selma Akyol (38) da, 6 kişilk ailesiyle birlikte çadır kentte kalıyor. Deprem olduğu günden beri konteyner beklediğini belirten Akyol, yazlık kıyafet ihtiyaçlarının olduğunu belirtti.  Akyol, “Sıcaklar her geçen gün artıyor. Burada kalmak bazen ölüm gibi. Sırf bu sıcaklar yüzünden evi ağır hasarlı ve az hasarlı olanlar gündüzleri evlerine gidiyor. Akşam da buraya kalmaya geliyorlar. Kış gelmeden bizi de bir konteyner kente yerleştirsinler. Bir de burada fare ve yıllanlar var. Daha iki gün önce yan çadırdan koca bir yılan çıktı. Bu da bizi korkutuyor” diye konuştu.

Termometre göstergesi 45 dereceye yaklaştı

Öğlen saatlerinde gittiğimiz Narlıca Çadır Kenti’nde de durum farklı değildi. Boş bir alana kurulan çadırların olduğu bölgede dışarıda durulmayacak kadar sıcaklık vardı. Saat 13.05’te termometrenin çadırın dışında 42.06’yı içinde ise 44.03’ü gösteriyordu. Kaldığımız süre boyunca termometredeki sıcaklık derece derece arttı.

Yılan korkusu uyutmuyor

Bu çadır kentte de aşırı sinek ve ağır bir kokunun varlığı olduğu dikkat çekti. Aileler özellikle bu sıcaklardan çocukların etkilendiğini söylüyor. 24 yaşındaki Gizem Çengel, biri 1 diğeri de 3 yaşındaki 2 çocuğuyla birlikte çadırda kalıyor. En büyük korkusunun yılan olduğunu söyleyen Çengel, “Uyurken huzursuz uyuyoruz, iki küçük çocuğum var. Oğlumun ameliyat olacak ama burası uygun değil. Ben de çocuklarımla konteynere yerleşmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Narlıca Çadır Kenti

Konteynerde klima sayesinde sıcaklık 10 derece kadar düşüyor

Konya Konteyner Kenti’ne vardığımızda dışarıda kimse yoktu. 469 konteynerin bulunduğu alanda kapısını çalıp girdiğimiz ilk konteyner 33 yaşındaki Melek Günal’ın kaldığı haneydi. 4 kişilik ailesiyle kalan Günal’ın, konteyneri dışarıya göre oldukça serindi. Dışarıda sıcaklığın 42 dereceyi gösterdiği konteyner alanında Günal’ın kaldığı konteynerde sıcaklık 31.9 dereceyi gösteriyordu. Gece gündüz klimanın çalıştığını söyleyen Günal, “Burada klima olmazsa kalmak mümkün değil” dedi.

Çocuklar zor durumda

65 yaşındaki Aysel Solmaz da şunları söyledi: “Klima olmazsa sıcaktan ölürüz. Kaldığımız bölge çok sıcak tek bir gölgelik alan yok. Sıcaklar bizi konteynere hapsetti. Yazlık kıyafet lazım. Özellikle buradaki çocuklara lütfen terlik ve yazlık elbise göndersinler.”

Konya Konteyner Kenti

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*