Deprem bölgesi için asgari ücret düzenlemesini Bakan Vedat Bilgin açıkladı


6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 11 ilimizi adeta yerle bir etti.

On binlerce kişinin yaşamını yitirdiği bölgede devletin tüm imkanları seferber edildi, iş gücü kaybının önlenmesi adına da çalışmalar başladı.

Bakan Bilgin sanayicilerle bir araya geldi

Malatya’daki temasları kapsamında 1. OSB’deki bir cam fabrikasında sanayicilerle buluşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, burada sanayicilerin üretimin artırılmasına ve işçilerin durumuna yönelik taleplerini dinledi.

Bakan Bilgin, yaptığı konuşmada depremlerin sanayi kuruluşlarına da tahribat verdiğini, yeni sorunların ortaya çıktığını, depremin acılarını hafifletmenin yolunun ise dayanışmadan geçtiğini ifade etti.

“Asgari ücret çalışmamızı son aşamaya getirdik”

Üretimin başlamasının hayatı da normalleştireceğini söyleyen Bilgin, şöyle konuştu:

İlk aşamadaki sorun, iş gücü kaybı. Yani çalışan insanların, iş gücümüzün başka şehirlere gitmesi ve üretimin ihtiyaç duyduğu emeği organize edememesi. Bu konuda bizim zaten bir hazırlığımız var, onu çeşitli vesilelerle duyurdum. Çalışanlarınızın aldığı asgari ücretin üstünde onlara bir destek vermek. Bu, işveren sigorta priminin doğrudan doğruya devlet tarafından karşılanarak işverenin verdiği payın işçi maaşına, işin ücretine eklenmesi. Bu çalışmamızı son aşamaya getirdik. İlgili kuruluşlarla, maliyeyle, diğer kurumlarla bitirdikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız.

“Kısa çalışma ödeneği de devrede”

Kısa çalışma ödeneğinin de devreye sokulduğuna değinen Bilgin, bunun iş organize etme kabiliyetinin ve bölgeden emeğin uzaklaşmasının önüne geçilmesinde katkısının bulunduğunu dile getirdi.

Sanayiden gelen, gelecek her türlü talebi bizim yasal mevzuatımızın sınırları içerisinde karşılamaya hazırız. Sanayi harekete geçmeden Türkiye harekete geçemez. Türkiye sanayi ile büyüyor. Son açıklanan sanayi rakamları da büyümenin devam ettiğini ve sanayiye dayalı büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Bizim iki çıkış yolumuz var; biri sanayinin büyümesi, ekonomiyi sürükleyecek, diğer sektörleri sürükleyecek bir etki yaratması. İkinci yolumuz da ihracat. Hadi üçüncüsünden bahsedeyim. O da turizm. Bu iki şey olmadan turizm tek başına sorunları çözemez. Bunun için işbirliği yaparak, dayanışma içerisinde depremin sorunları da dahil bütün sorunları çözeceğimizi belirtmek isterim.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*