Nurgül Karamert, 1970 yılında Adapazarı’nda doğdu. 1993 yılında evlenen Nurgül, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinin Kavaklı Mahallesi’ne gelin olarak gitti. Bir süre sonra bu evliliğin meyvesi olarak Gözde dünyaya gözlerini açtı. Karamert çifti, kızlarının doğmasıyla birlikte çekirdek bir aile olarak mutlu bir şekilde yaşamlarına devam etti. 16 Ağustos 1999 tarihi birçok kişi gibi onlar için sıradan bir gündü. Akşam birinci katta oturan komşularının kına gecesi vardı. Nurgül, 6 yaşındaki kızı Gözde ile oraya gitti. Beşinci kattaki evlerine geldiklerinde tarih 17 Ağustos’u, saat ise gece 01.30’u gösteriyordu. Gözde uyumuştu. Nurgül, önce kızını yatağına yatırdı. Saat 02.00 civarında ise kendisi uyudu. Ancak gürültü ve sarsıntıyla bir anda uyanıp bağırmaya başladı.
Eşi ilk sarsıntıyı hissetmemişti. Nurgül’ün bağırma seslerine o da hemen uyandı. Nurgül o günü, “Sallanıyorduk, hemen ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Odanın kapısı açıktı ancak yaşanan sarsıntıyla aniden kapandı. Kapıyı açmaya çalıştım. Maksadım hemen yan odadaki kızımı alıp binadan çıkmaktı. Binanın yıkılacağı hiç aklıma gelmedi. Zorda olsa kapıyı açmayı başardım. Tam Gözde’nin odasının eşiğine adım attığım esnada bina saniyeler içinde çöktü. Bir adım daha atabilseydim Gözde’nin odasında olacaktım ancak o adımı atamadım” diyerek yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.
“Binanın çöktüğü an ‘Ölüyoruz’ dedim. Eşim benim arkamdaydı. Birlikte kelime-i şehadet getirdik. Bina çöktü ancak eşim ve ben yaşıyorduk. Sıkıştığımız için birbirimizi göremiyorduk ama seslerimizi duyuyorduk. Eşim çok fazla darbe aldığı için sürekli bayılıyordu, ben de konuşarak onun uyumasını engellemeye çalışıyordum. O sırada sürekli yardım istedim. Herkesin sesini duyuyordum ancak beni kimse duymuyordu.”
‘TEĞMEN İLE BİRLİKTE ASKERİ HASTANEYE GİTMİŞLER’
Çift, 12 saat enkaz altında kaldıktan sonra kurtarıldı. Nurgül kurtarılma anını, “Yan bina ile bizim oturduğumuz binanın enkazları birbirine karışmış. Yan binada oturan bir kişi kendi ailesini ararken tesadüfen bizim sesimizi duydu. Söz konusu o kişi ailesini bulmak için gelmeseydi belki bizim kurtulma ihtimalimiz hiç yoktu. Maalesef onun eşi ve çocukları enkazın altında kalarak can verdiler. Ancak bizim yaşayacak günümüz varmış” diyerek anlattı.
Karamert çifti enkazdan çıkarılıp hastaneye kaldırıldı. Aldıkları darbeler nedeniyle Nurgül 15, eşi ise 3 ay tedavi gördü. Onların durumu iyiydi ancak kızları Gözde ortada yoktu. Nerede olduğu ise kısa bir süre sonra anlaşıldı. Gözde enkazın altında kalmamış, dışarı çıkmıştı. Binalarının karşısındaki boş araziye gitmişti. Onu yan binadaki bir teğmen gördü. Gözde Teğmen’e, “Abi ben uyuyordum, uyandığımda dışarıdaydım. Oradan yürüyerek buraya geldim” demişti. Teğmen başından yaralıydı. Çocukta bir iç kanama olabileceğini düşündüğü için Gözde’yi yanına alıp birlikte askeri hastaneye gittiler. Ancak yaralı teğmen hastane bahçesinde bayıldı. Ayıldığında ise Gözde yanında yoktu. Karamert çifti bu bilgileri iyileşen teğmenin kendilerine ulaşmasıyla öğrendi.
PEKİ GÖZDE NEREDE?
O günden sonra Karamert çifti Gözde’yi her yerde arada ancak hiçbir yerde bulamadı. Peki ama Gözde neredeydi? Nurgül, Gözde’yi bulmak için televizyon programlarına çıktı. Bu durum 11 yıl sonra Gözde’ye ulaşmak için umutların yeşermesini sağlayacaktı. Çünkü program sonrası bir kadın Nurgül’e ulaştı ve “Albay olan ağabeyim depremde Gözde adında bir kız çocuğuna rastladığını ve ailesi öldüğü için onu himayesine aldığını söyledi” dedi. Bunun üzerine Karamert ailesi hemen savcılığa dilekçe verdi. Ancak albay ölmüştü. Hayattayken iki evlilik yapan albayın ikinci evliliğinden bir kızı bir oğlu vardı. Fakat albay onları bırakıp ilk eşine geri dönmüştü. Deprem olduğunda da ilk eşiyle birlikte yaşıyordu. Gözde’yi albayın kız kardeşi, oğlu, komşular hepsi biliyordu ama ilk eşi ısrarla görmediğini söyledi.
“Gözde’yi ararken bir taraftan da hayata tutunmaya çalıştım. Bu süreçte iki çocuğum dünyaya geldi. Yaşamak ve iki evladıma bakmak zorundaydım. Eğer bir gün Gözde bulunur ve o sırada ben ölmüş olursam diye verdiğim mücadeleyi anlatmak amacıyla ‘ Gözde – Sesimi Duyan Var mı?’ adlı bir kitap yazdım. Gözde’nin ‘Annem beni aradı mı yoksa aramadı mı?’ şüphelerini yok etmek istedim. Kızıma miras bıraktım.”
’23 YILDIR KIZIMI ARIYORUM’
Albayın ilk eşinin gözaltına alındığını ancak zaman aşımı nedeniyle sorgulanamadığını söyleyen Nurgül, “Kızımın yaşadığına, bir yerlerde nefes alıp kalbinin attığına hep inanmıştım. İnanarak tam 22 yıl mücadele verdim. Son bir yıldır polisler de araştırma yapıyor. Bana göre Gözde yüzde 100, polislere göre yüzde 99 yaşıyor. Ellerinde kanıtlar var ancak Gözde yok. 23 yıldır kızımı arıyorum, aramaktan da hiç vazgeçmedim. Yarı ömrümü kızımı bulmaya adadım. Ben kızımı bulamadım, kızım beni bulsun” diyerek Gözde’ye çağrıda bulundu.
‘Benim de bir hikâyem var’ diyorsan, en önemli konuğumuz olarak seni de bekliyoruz: [email protected]
Bir yanıt bırakın