Türkiye seçim atmosferine girdi…
Partilerin ise tek odak noktası 14 Mayıs’ta yapılması beklenen seçimler.
Bu çerçevede 6 partinin oluşturduğu muhalefet cephesi liderleri ise seçim vaatlerini bir bir sıralıyor.
Büyük bir merakla beklenen aday ise henüz belirlenmiş değil.
Son olarak İyi Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığı, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Yeniden Yapılandırılması” konulu rapor sundu.
Raporun birkaç maddesi kamuoyuyla paylaşıldı.
“Askerliği 3 aya düşüreceğiz”
Raporda, askerliğin 3 aya düşürülerek, kadınlara gönüllü askerliğin önünün açılacağı belirtildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
Yine vatandaşlarımız arasında eşit ve adil olmayan bir uygulama hâline getirilen (parası olana 28 gün, parası olmayana 6 Ay) Kutsal Vatan Hizmeti-Askerlik Sistemi ile ilgili olarak;
– Erkek Türk vatandaşların tamamına eşit şekilde 3 aylık temel eğitim yükümlülüğü getireceğiz ve yükümlülüğü yerine getiren vatandaşlarımızın SGK primlerini karşılayacağız.
– İsteyen kadın Türk vatandaşlarımıza da temel askerlik eğitimi vereceğiz ve bu eğitimi alan kadın vatandaşlarımıza sigorta primlerini ödemek dâhil ekonomik pozitif ayrımcılık uygulayacağız.
– TSK’nın insan gücü ihtiyacının tamamını profesyonel personelden karşılayacağız. Yedek subay, yedek astsubay, sözleşmeli er ve bedelli askerlik uygulamalarını (Dövizle askerlik dâhil) kaldıracağız.
TSK’nın yapısında yapılacak değişiklikler
TSK’nın devlet yapısı içindeki yeri, kontrol ve denetimi konusunda ise;
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olarak tanımlanan ucube sistem ile Genelkurmay Başkanlığı, etkisiz ve yetkisiz bir kurum hâline getirilmiş, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının askerî vasfı yok edilmiştir. Bu konuda;
– Genelkurmay Başkanlığının Millî Savunma Bakanlığına bağlılığı devam edecek, Kuvvet Komutanlıkları Genelkurmay Başkanlığına bağlanacak,
– TSK, dünyada ve bölgemizdeki gelişmeler ve bu gelişmelerin gelecekteki seyri, hibrit ve asimetrik savaşlar ile teknolojik gelişmeler (insansız savaş araçları, yapay zekâya sahip savaş araçları, otonom silahlar, vb.) ışığında; yeterli teknolojik altyapıya sahip, mobilitesi yüksek ve modüler olarak yeniden yapılandırılacak,
– TSK’nın temel kamu yönetim esasları olan “etkin, verimli, şeffaf, hesap verebilir” bir kurum olması sağlanacak, savunma bütçesi ve harcamaları ile ihtiyaç duyulan alanlarda MSB’liği ve TBMM Komisyonları ile demokratik kontrol ve denetime tabi tutulacak,
– Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kalmakla birlikte; Askerî Kolluk Kuvveti” statüsüne kavuşacak, TSK ile geleneksel bağlarının tesisi ve güçlendirilmesi sağlanacaktır.
TSK personel yapısı ve personel yönetimi ile ilgili genel esasları şöyle planlıyoruz.
– İlk olarak, askerî rütbelerin değersizleşmesine neden olan MSB’lığında görevlendirilen sivil personele askerî rütbe verilmesi uygulamasını kaldıracağız.
– TSK Personel Statüleri ve Personel Kaynaklarını sadeleştireceğiz. Bu kapsamda;
* Barışta askerî rütbe ve üniformayı sadece TSK’daki muharip personelin kullanmasına izin vereceğiz.
* TSK muharip personel statülerini; subay, astsubay ve uzman erbaş/er olmak üzere üç ana statüye indireceğiz, TSK’nın diğer ihtiyaçlarını sivil personel ile karşılayacağız.
* Uzman erbaş statüsünü uzman erbaş/er olarak tanımlayacağız. Mevcut sözleşmeli erleri, uzman er yapacağız. Uzman erbaş/er rütbelerini uzman er 5 Yıl, uzman onbaşı 5 yıl, uzman çavuş 5 yıl olarak düzenleyeceğiz. Uzman erbaş/erlerimize bu süre sonunda göreve devam veya gerekli nitelikleri taşımak kaydıyla diğer kurumlara geçiş hakkı vereceğiz.
TSK’daki sözleşmeli personel muvazzaf kadrolu hale gelecek
* TSK’da canını ortaya koyarak görev yapan bir kısım subay ve astsubay ile uzman erbaşlar ve sözleşmeli erlerin; “SÖZLEŞMELİ” olarak kalmasını kabul etmiyoruz. Bu nedenle öncelik uzman erbaşlarımızdan olmak üzere TSK’daki sözleşmeli personeli muvazzaf kadrolu hâle getireceğiz.
* Personel statüleri arasındaki geçişleri kolaylaştıracağız. Harp Okulu kaynağından karşılanamayan Subay ihtiyacının astsubay kaynağından, Astsubay Meslek Yüksek Okulu kaynağından karşılanamayan astsubay ihtiyacının ise uzman erbaş/er kaynağından karşılanmasını esas alacağız,
– TSK personel yönetimini her türlü etkiden uzak tutacak yeni; “Temin, Değerlendirme ve Terfi Sistemi” oluşturacağız.
– TSK içindeki terfi ve yükselmelerin, her türlü siyasi müdahale ve mülahazaların dışında kalmasını sağlayacak şekilde; liyakati esas alan şeffaf ve hesap verebilir ve yargı denetimine tabi iki aşamalı Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) Yapısı oluşturacağız,
(Birinci aşamada MSB başkanlığında orgeneral/oramirallerin katılımıyla yapılacak şûrada tümgeneral/tümamiralliğe kadar olan terfiler; İkinci aşamada, Cumhurbaşkanı, Başbakan, MSB., TBMM Savunma Komisyon üyelerinin bir kısmının katılımı ile korgeneral/koramiral ve orgeneral/oramiralliğe terfiler karara bağlanacak)
– Kuracağımız komisyonların tespitleri doğrultusunda;
* Yeterli şartları taşımadığı hâlde temin edilen, terfi ettirilen ya da görev süreleri uzatılan personel ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatacağız.
“Türkiye’nin Milli Güvenlik Mimarisini yeniden oluşturacağız”
– Türkiye Cumhuriyeti’nin Millî Güvenlik Mimarisini yeniden oluşturacağız, bu amaçla Millî Güvenlik Kurulunu yeniden etkin konuma getireceğiz.
– Türkiye Cumhuriyeti’nin Millî Güvenlik Stratejisini ve bu esaslar çerçevesinde alt stratejileri (TÜMAS, İç Güvenlik Stratejisi, Dış Güvenlik Stratejisi, Doğal Afet Stratejisi, Hudut Güvenliği Stratejisi, Gıda Güvenliği Stratejisi, Su Güvenliği Stratejisi, Enerji Güvenliği Stratejisi, Göç ve Nüfus Güvenliği Stratejisi, Çevre ve İklim Değişikliği Stratejisi, vb.) belirleyeceğiz.
– Millî Güvenlik Stratejisi esas alınarak tüm askerî faaliyetlerin stratejik planlara uygun ve proaktif bir şekilde; ancak askerî harekâtın gereklilik ve özellikleri dikkate alınarak uygulamaya konmasını sağlayacağız. (Askerî harekâtın millî çıkarlara uygun, stratejik hedefin elde edilmesini sağlayacak tarzda ve iç politika malzemesi yapmadan gizliliğe uygun olarak yapılması)
– Millî Güvenliği sağlamakla görevli kurum ve birimlerin (TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Millî Güvenlik Kurulu, Bakanlıklar, TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, AFAD, Valilikler, Belediyeler vb.) uyum içinde çalışmasını sağlayacağız.
“İade-i itibarda bulunacak”
* 2008 yılından itibaren FETÖ projeleri ile Kumpas davaları, isimsiz imzasız mektuplar ile sistem dışına çıkan/çıkarılan personel için TBMM’de özel oturum düzenleyerek iade-i itibar yapacağız ve telafi edici tedbirler alacağız.
* TSK’yı 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne getiren süreci ve sonrasında TSK’yı liyakat ve adalet prensipleri dışında kendi düşünceleri doğrultusunda şekillendirme uygulamalarını araştıracağız (sorgulama, özeleştiri, yüzleşme, arınma), kasıt ve ihmali görülen sorumluların yargılanmasını sağlayacağız.
– Geçiş döneminde ihtiyaç duyulan kadrolarda istekli-emekli personelin istihdam edilmesini/danışman olarak görevlendirilmesini sağlayacağız.
– Personel hak ve maaşları arasında dengeleme yapacağız. (Birinci dereceye yükselmiş astsubaylara görev tazminatı verilmesi, önceki yıllarda emekliye ayrılan binbaşılara da makam tazminatı verilmesi, emekli personel arasında farklılıkların giderilmesi).
– Bugün, kutsallığından uzaklaştırılan şehitlik ve gaziliği yeniden tanımlayacağız. Şehit ve gazilere verilen hakları ve uygulamaları standart hâle getireceğiz.
– Terörle mücadelede yaralandığı hâlde uzuv kaybı vb. olmadığı için Gazi sayılmayan malul personel ile ilgili süratle yasal düzenleme yapacağız ve haklarını vereceğiz.
TSK eğitim kurumları
TSK Eğitim kurumları ve eğitim esasları ile ilgili olarak;
– Askerî okulların eğitim felsefesinde; “Atatürk ilke ve inkılapları ile Cumhuriyet değerlerini benimsemiş” askerler yetiştirilmesini esas alacağız.
– TSK yönetici kadrosunun her türlü yasadışı akım ve düşünceden etkilenmeden aidiyet duygusu yüksek bir şekilde yetiştirilebilmesi için askerî liseleri yeniden açacağız.
– “Subay/Astsubay olunmaz, subay/astsubay yetiştirilir.” ilkesinden hareketle Subayları Askeri Lise (1+4 yıl) ve Harp Okulu (4 yıl)’ndan, Astsubayları Astsubay Meslek Yüksek Okulu (MYO) (1+2 yıl)’ndan yetiştireceğiz. Uzman erbaş/erlere de en az bir yıllık okul eğitimi verilmesi esasını getireceğiz.
– Askerî okullardaki yönetici ve eğitici personel kadrolarını yeniden düzenleyeceğiz, bu kadrolarda her türlü önyargıdan uzak liyakatli personel görevlendireceğiz.
“Üçüncü gözü subay-astasubay yetiştirme sürecine dahil edeceğiz”
* FETÖ vb. kült örgütler ile aşırılıkçı ve köktenci örgütlerin TSK içine sızmasını önlemek maksadıyla alacağımız önemli tedbirler şunlar olacaktır:
* Bildiğiniz gibi 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, ülkeyi ve TSK’yı 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne getiren süreç ile ilgili herhangi bir sorgulama, özeleştiri, yüzleşme ve arınma içine girmemiş; yaşananlardan ders de çıkarmayarak 15 Temmuz sonrası da FETÖ projelerini uygulamaya koymuş; TSK’nın personel temin, değerlendirme, atama ve yer değiştirme, ayırma/ayrılma işlemlerine siyasi müdahalenin yolunu sonuna kadar açmıştır.
* İktidar ayrıca Askerî Okul Yönetmeliklerinde çeşitli değişiklikler yaparak FETÖ vb. yapıların TSK içine sızmasını aleni hâle getirmiş, “gaflet ve delalete” devam etmiştir.
* TSK içinde, FETÖ vb. kült örgütler ile aşırılıkçı ve köktenci örgütlere mensup/bağlı/iltisaklı/ aidiyet hisseden personelin temini ve görev yapması kabul edilemez.
* TSK içindeki bu tür yapılara mensup personelin sistem dışına çıkarmak, daha sonra alacağımız tedbirlerle bu yapıların TSK’ya sızmasını önlemek zorundayız.
“Savunma Sanayii Başkanlığı’nı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlayacağız”
Savunma Sanayi ile ilgili olarak;
– Cumhuriyetin kuruluşu ile büyük bir inançla başlatılan savunma sanayinin geliştirilmesi için her türlü tedbiri alacağız.
– Savunma Sanayi Başkanlığının yeniden MSB’lığına bağlayacağız. Askerî fabrika ve bakım tesislerinin kiralanması vb. uygulamalara son vereceğiz. Tank Palet Fabrikası’nı TSK’ya iade edeceğiz.
– TSK Güçlendirme Vakfı’na bağlı kuruluşları (Aselsan, TAI, Roketsan, Havelsan, İŞBİR, Aspilsan) yeniden özerk yapıya kavuşturacağız.
Bazı başlıklarını açıkladığımız raporumuzu; Parti Yetkililerimiz, TSK’dan emekli komutanlarımız ve üniversitelerde görevli personelden oluşan bir çalışma grubu ile yaptık. Her aşamada geçmişte devlette üst düzey görev yapmış güvenlik bürokratlarımızdan ve millî güvenlik çalışan STK’lardan da çok değerli katkılar aldık. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.
Bir yanıt bırakın