Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu bugüne kadar söylemediğini belirterek, “Peki bugüne kadar bunu niye söylemedin de şimdi söylüyorsun. Demek ki oradan bir şey bekliyor. Bu ülkeyi Alevi, Sünni diye ayrıma tabii tutanlara lanet olsun” dedi. Erdoğan, Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde Antalyalılarla buluştu.
İki yeni şarkı
Bakanların ardından sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte halkı selamladı. Sonrasında İbrahim Tatlıses’in “Haydi Söyle” ve Cengiz Kurtoğlu’nun “Duyanlara Duymayanlara” şarkılarının sözleri düzenlenmiş yeni halini Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın elini tutarak birlikte söyledi.
Erdoğan, konuşmasında özetle şu mesajları verdi:
TÜRKİYE BU OYUNU HAK ETMİYOR: Önce altılı olarak başlayan masanın altındaki gizli ortak HDP de bu cümbüşteki yerini aldı. Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, 2 büyükşehir belediye başkanını da dahil edip ortak sayısını 9’a çıkardılar. Masada kendileri için de yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları, PKK ve FETÖ durur mu? Onlar da hemen seslerini yükselttiler. Daha DHKP-C’sini, Avrupa ve Amerika’da masanın akıl hocalığına savunan tefecileri, simsarları, STK görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Türkiye, siyasetine ve yönetimine dönük böyle bir oyunu asla hak etmiyor.
ADAYLIĞINI KARŞIMIZA DİKEN BİR MEKANİZMA VAR: Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Bu mekanizma, CHP tabanının da ittifaktaki diğer partilerin tabanının da hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor. Bunların derdi seçimlerde yönetimi değiştirirken sonra Türkiye’nin kaldığı yerden yoluna devam etmesi değildir. Bunların derdi Türkiye’yi siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla, diplomasisiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyeceği bir çukura itmek, bir bataklığa saplamaktır.
HEP FIRILDAK: Şimdi ne diyorlar, “Selo’yu çıkaracağız.” Ondan sonra da Selo’yu Öcalan’ın yerine getireceklermiş. Buradan şu anlaşılıyor, bay bay Kemal, demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi mi? Açıkla dedik kaç kere, açıklayamaz. Çünkü her şey fırıldak.
DERTLERİ KAZANIMLARLA: Ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun, evlatlarımızın maddi ve manevi varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar. Ülkeyi, köken ve mezhep ayrıştırmasını derinleştirerek yeniden kamplara bölmek, kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Bunların derdi bizimle değil, Türkiye’yledir, Türk milletiyledir, Türkiye’nin kazanımlarıyladır.
SENİN ARKADAŞIN KANDİL: Şimdi dini olmayan, diyaneti olmayan, bayrağı olmayan, ezanı olmayan kimler destekliyor Bay Bay Kemal’i? Bu teröristler… İşte söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Bay bay Kemal, senin arkadaşın Kandil. Onlarla beraber bu yoldasın. Ama bay bay Kemal, 14 Mayıs’ta bu aziz millet, sana sandıkları mezar edecek.
LANET OLSUN: Biz bu ülkede 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Ülkenin her karış toprağını yatırımlarla donatırken kimsenin kökenini meşrebini, mezhebini sormadık. Ne diyor Bay Bay Kemal, “Ben Aleviyim” diyor. Eyvallah. Biz sana Alevi misin, değil misin diye sormadık ki. Bugüne kadar bunu niye söylemedin de şimdi söylüyorsun. Demek ki oradan bir şey bekliyor. Bu ülkeyi Alevi, Sünni diye ayrıma tabii tutanlara lanet olsun.
HER ŞEY AYAN BEYAN: Bizim ilgilendiğimiz bu zatın hangi hesabın temsilcisi olarak karşımıza dikildiğidir. Bunu anlamak için öyle çok derin analizlere gerek yok. Masanın etrafında oturanlara ve çevresinde dönenlere bakınca her şey ayan beyan açığa çıkıyor.
‘Milletçe bu filmi defalarca seyrettik’
Kılıçdaroğlu üzerinden ülkemize dayatılan bu filmle ilk defa karşılaşmıyoruz. Milletçe biz bu filmi daha önce defalarca seyrettik. Tek parti döneminde insanlarımızın hak ve özgürlükleri çiğnenirken sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulurken de seyrettik. Her 10 yılda bir maruz kaldığımız darbe ve muhtıralarla siyasi ve ekonomik bedeller öderken seyrettik… Finalini de çok iyi biliriz.
NİÇİN HEDEFTEYİZ: Cudi’yi, Gabar’ı, Tendürek’i, Besler Deresi’ni bunlara mezar ettik. İşte şimdi bu terör örgütünün parlamentodaki uzantıları AK Parti’yi kabul edebilirler mi? Onların bay bay Kemal’i desteklemeleri bizim doğru yolda olduğumuzun göstergesidir… Biz teslim olmayı değil, mücadele etmeyi seçtiğimiz için hedefteyiz. Biz emperyalistlerin suyuna gitmeyi değil, Türkiye’nin gücünü tarihinden alan duruşuna layık olmayı seçtiğimiz için hedefteyiz.
Bir yanıt bırakın