Uranüs’ün yeni fotoğrafları başka boyuta açılan bir portal gibi görünüyor

James Webb Uzay Teleskobu (JWST) fırlatılışının yaklaşan ikinci yıldönümü Uranüs fotoğraflarıyla kutladı. Kanada Uzay Ajansı (CSA) ile birlikte aracı işleten NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA), buzlu gezegen Uranüs’ün yeni bir görüntüsünü paylaştı. Yeni görüntüler önceki görüntülerden çok daha ayrıntılı olması açısından önemli.

Uranüs tüm endamıyla gözlemlendi

JWST, nisan ayında Uranüs’ü ilk defa görüntülemişti. Nisan ayında yayınlanan ilk görüntü, 1.4 ve 3.0 mikron kızılötesi dalga boylarında çekilen görüntülerden oluşan iki tonlu bir olaydı. Bu yeni görüntü, Uranüs’e çok daha eksiksiz bir genel bakış sağlamak için özellikle 2.1 ve 4.6 mikron olmak üzere ekstra dalga boylarını da sürece dahil ediyor.

JWST’nin yeni görüntüsü, Uranüs’ün yakalanması zor, soluk ve dağınık en iç halkası olan Zeta halkası da dahil olmak üzere gezegeni çevreleyen halkaları sergiliyor. Ayrıca kuzey kutup bulut örtüsünü, merkeze yakın beyaz lekeyi de görebilmek mümkün. Ayrıca Uranüs’ün 27 uydusunun birçoğu da sergileniyor; kırpılmış görünüm Uranüs’ün bazıları halkaların içine gömülü olan daha küçük, daha sönük uydularını gösterirken, daha geniş görünüm Uranüs’ün beş büyük uydusunu gösteriyor: Ariel, Miranda, Oberon, Titania ve Umbriel.
JWST’nin yeni görüntüsü, Uranüs’ün kuzey kutup başlığını neredeyse doğrudan bize bakarken (ve dolayısıyla Güneş’e de bakarken), ortasında parlak nokta ve koyu bir yaka ile gösteriyor; her ikisi de daha önce kızılötesi ve radyo dalga boyu gözlemlerinde görülmüştü, ancak daha önce hiç bu netlikte görülmemişti. Bu arada yeni JWST’de beyaz olarak görülen parlak nokta, çevresinden daha sıcaktır ve büyük bir siklonik girdabın merkezidir.

Görsellerde ayrıca kutup başlığının etrafında esen parlak fırtınalar da görülebiliyor ve bunların en azından kısmen mevsimsel değişimlerden kaynaklandığına inanılıyor. Uranüs gerçekten garip bir gezegen ve bilinmeyen nedenlerden dolayı Güneş’in etrafında yan dönüyor. Kutupları gezegenin ‘üstünde’ olmak yerine, onları tam karşıdan görüyoruz ve bu da gökbilimcilere tanık olmak istedikleri benzersiz iklim koşullarını sunuyor. Bu gözlemler, Uranüs’ün atmosferinin nasıl işlediğini anlamaya çalışan gezegen bilimciler için şimdiye kadarki en iyi verileri sağlamanın yanı sıra, gelecekte Uranüs’e yapılacak bir görevde sorulacak bilimsel soruların belirlenmesinde de hayati önem taşıyacak.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*