Gerçek bir aktivistti Vivienne Westwood.
2022’nin son günlerinde hayata veda etti.
Moda tasarımcısı kimliğiyle biliniyordu.
1970’lerde başlayan punk akımının müzikten modaya yansımasını sağlamış, 1980’lerde ise punk kültürünü Rönesans’tan kalan romantizm akımıyla birleştirmiş, unutulmuş korseleri incileri moda dünyasının merkezine taşımıştı.
Tasarımları son derece moderndi ama tarihten de izler taşıyordu.
Tasarladığı kıyafetleri Theresa May’den Sarah Jessica Parker’a, Prenses Eugenie’den Pharrell Williams’a kadar çok farklı tarzlara sahip isimler giydi.
Punk kültürünü ve sokak stilini şekillendiren düzen karşıtı bir moda tasarımcısıydı.
Politik görüşleriyle de her zaman gündemdeydi.
Gösterişli olduğu kadar gerçekçiydi, punk kültürünü şekillendirse de eski bir ilkokul öğretmeniydi.
İlk kez Londra Moda Haftası’nda sergilenen 1981 tarihli “Korsanlar” koleksiyonu, yalnızca yeni romantiklerin değil, Harry Styles’ın androjenliğinin habercisi olan bir akımın da başlangıcıydı.
10 yıl sonra “Portreler” koleksiyonu, 18. yüzyıldan bu yana ilk kez korseleri ve incileri modaya geri getirdi -otuz yıl sonra, hâlâ ikonik Vivienne Westwood altın küreli inci kolyeler popüler.
50 yıllık kariyerinde tek bir sıkıcı an bile olmadı.
1992’de kendisine İngiltere Kraliyet Nişanı OBE verildi ve 2006’da ise ‘Dame’ unvanını almak üzere Buckingham Sarayı’na davet edildi.
Moda kadar hızlı tüketilen bir sektörde iflas etmeden, şirketini devlere satmadan, yüzlerce çalışanı istihdam eden, tamamen bağımsız bir moda markası kurdu.
Ve tüm gelenek karşıtı imajına rağmen, Viyana’da sanat okulunda öğretmenlik yaparken tanıştığı Avusturyalı Andreas Kronthaler ile 30 yıl boyunca mutlu bir evlilik yaşadı.
Hatta ölümünden üç ay önce Paris Moda Haftası defilesinde gözler Westwood’u aradı.
Son birkaç yıldır koleksiyon eşi Kronthaler tarafından tasarlanıyordu, ancak Westwood her zaman markasının yüzü ve ilham perisi olarak kaldı.
Her defile bitiminde eşinin kendisine bir buket çiçek vermesi ve birlikte selam vermeleri artık bir gelenek haline gelmişti.
Son defilede yokluğu sağlığıyla ilgili endişelere yol açmıştı, ancak Westwood’un Londra’daki bir protesto yürüyüşüne katılmak için Paris Moda Haftası’na katılmamayı tercih ettiği haberi gelince kimse şaşırmadı.
Çünkü herkes biliyordu, Westwood’un artık önceliği moda değildi.
Daha hiç moda olmadan önce, kimsenin gündeminde değilken iklim kriziyle ilgili farkındalık yaratmaya çalışıyordu.
Sürdürülebilirlik konusunda önemli mesajlar veriyordu takipçilerine, “Az ve öz alın, ihtiyacınız olmayan bir şey almayın” diye.
Görünürdeki tüm eksantrikliğine rağmen, Westwood hayatta neyin önemli olduğuna dair çok net bir görüşe sahipti ve bunun giysiler olmadığını biliyordu.
Modayı uzun zaman önce bırakmıştı ama moda onu bırakmadı.
Gelir hayır kurumlarına bağışlanacak
Şimdi ise Vivienne Westwood’un kişisel gardırobundan 200’den fazla parça Christie’s Londra’da açık artırmaya çıkıyor.
Haziran ayında gerçekleşecek açık artırmadaki kıyafetler kırk yıla yayılıyor.
En eski parça, Westwood’un ilk defilesinden sadece iki yıl sonra, 1983-84 Sonbahar-Kış döneminden kalma.
İki parçalı takım, Westwood’un Keith Haring’in grafik tasarımlarından ilham alan ‘Cadılar’ koleksiyonundan.
Satıştan elde edilen gelir, Uluslararası Af Örgütü, Greenpeace ve Westwood tarafından 2019’da iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve kapitalizmi protesto etmek için kurulan Vivienne Vakfı da dahil olmak üzere birçok hayır kurumuna bağışlanacak.
Açık artırmanın bir bölümü 25 Haziran’da canlı olarak yapılacak.
Diğer bölümü ise 14-28 Haziran arasında çevrimiçi gerçekleşecek.
‘Vivienne Westwood: Kişisel Koleksiyon’ sergisi 14-24 Haziran tarihlerinde Christie’s Londra’da ücretsiz ziyaret edilebilecek.
Bir yanıt bırakın