Her ülke kendi elektrik depolama teknolojisini geliştirme konusunda büyük bir yarışa girmiş durumda. Onlarca yatırım çekmek isteyen şirketlere gerek devletler gerek özel yatırımcılar tarafından para akıtılmakta. Bunun esas nedeni ne kadar çok yenilenebilir enerjiyi hayata geçirsek de rüzgar ve güneşin çok güvenilir olmayışı. Sonuçta elektrik kesintisi istemiyorsak rüzgarsız ve güneşsiz günler için bu elektriği depolamamız gerek.
Dünyada elektrik depolamada en çok kullanılan sistem bir yüksek, bir alçak su rezarvuarı arasında pompalama ve tekrar hızla akmasını sağlayamaya dayanıyor. Bu su tip depolamanın sorunu, düz yerlere uygun olmaması, aşırı inşaat ve proje büyüklüğü.
Diğer bir yöntem ise kimyasal, elektrikli araçlarda da kullanılan bataryalar. Bunun sorunu ise yine maliyet ve genelde bir kaç saatlik depolama süresi.
Yeni bir girişim şirketi olan Qudidnet ise bu odaktaki yeni teknolojisinde şebeke bazlı uygulamaya San Antonio belediyesinin CPS Enerji şirketi ile geçiyor. Sistem 1 MW gücünü 10 saat boyunca koruyacak ve gerektiğinde 15 MW’a genişletilebilecek.
Teksas’lı Quidnet yerin 365 metre altındaki kaya katmanları arasına su pompalıyor. Sonrasında bu su kayalar ayrılarak yaklaşık 4 cm ayrılıyor ve yerin altında basınçlı su havuzu oluşuyor.
Elektrik gerektiğinde basınçlı su yüksek hızla dışarı çıkmaya çalışırken jeneratörü döndürüyor ve elektrik üretiliyor. Sistem her kuyudan 1 MW gücünde elektriği 10 saat boyunca sağlayabiliyor bu sayede 10 MWh enerji depolanmış oluyor. Bunu bir çok kuyu açarak modüler hale getirebiliyorsunuz.
Teknolojinin en büyük avantajı su, toprak gibi basit şeylerle istenildiği yere enerji depolanması. Sistemin büyük inşaat gerektirmemesi ve batarya gibi nadir kimyasal elementler gerektirmemesi nedeni ile geleneksel yöntemlerin yarısından ucuza elektriği depolayabiliyor.
Bir yanıt bırakın